boşa gitmek

boşa gitmek

пкIэ зимыIэу кIуагъэ хъун, хьэулые хъун

Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. . 1991.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Смотреть что такое "boşa gitmek" в других словарях:

  • boşa gitmek — harcanan emek, para hiçbir işe yaramamak, olumlu bir sonuca ulaşamamak Bir fikrin gerçekleştirilmesine yaramayan zaferler boşa gider. Atatürk …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çöpe gitmek — yapılan iş boşa gitmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • havaya gitmek — hiçbir şeye yaramamak, boşa gitmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • laf kaynayıp gitmek — söz boşa söylenmek, anlaşılmaz olmak, hiçbir etki yapmamak Her kafadan bir ses çıkıyor, söylenen laflar gülüşmeler arasında kaynayıp gidiyordu. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • haçetmek — boşa gitmek …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • heşlenmek — boşa gitmek …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • heba olmak — boşa gitmek, ziyan olmak Koca bir gün heba oldu. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • heder olmak — boşa gitmek, boşuna geçmek Hayır işlemeden geçen günü heder olmuş addederek bayağı canı sıkılır. E. E. Talu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • boş — sf. 1) İçinde, üstünde hiç kimse veya hiçbir şey bulunmayan, dolu karşıtı Yaralı kaymakamla iki emir eri de boş kalan kompartımana rahatça yerleştiler. A. Gündüz 2) Görevlisi olmayan (iş, görev), münhal Boş kadro. 3) Yapılacak işi olmayan, işsiz… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hebâ — (A.) [ ﺎﺒه ] boş. ♦ hebâ etmek yitirmek, yazık etmek, elden kaçırmak. ♦ hebâ olmak yitmek, yazık olmak, yok olmak. ♦ hebâya gitmek boşa gitmek, yazık olmak …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • mahvolmak — nsz, Ar. maḥv + T. olmak 1) Yok olmak Bu derece intibak kabiliyeti, tekâmül kuvveti olan dinamik bir millet olmasak mahvolurduk. O. S. Orhon 2) Bozulup yararsız duruma gelmek 3) Onulmaz duruma gelmek 4) Boşa gitmek, heba olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»